ÖNSÖZ

      Nasreddin Hoca'mızı ve fıkralarını anlatan,  yayınlanmış bütün eserlerde, Nasreddin Hoca'mızın hayatı, kimliği, kişiliği ilmî olarak mükemmel bir şekilde araştırılmış, geniş ve düzgün anlatımlarla da okuyucuya sunulmuştur.

     Bu kültür hazinemizi bize ulaştıran zincirde birer halka olan tüm emeği geçenlere şükranlarımızı sunmak görevimiz olmalıdır.

     Kitaplarda, Nasreddin Hoca'nın ittifak edilen kimliği yanında, gözlerden kaçan bir husus bizim gözümüze takıldı.  "Acaba bu fıkralar bizlere, bugünlere ulaşırken halk arasında nasıl değişikliklere uğradı!...Anlatılan tarzdaki fıkralar Nasreddin Hoca'nın yaşam şekline, eğitimine, kimliğine uymakta mıdırlar?..." Nasreddin Hoca'nın EVLİYÂ sınıfından olduğu yayınlanmış her kitapta özenle belirtilmektedir.

     Lügatlerimize baktığımızda;

    EVLİYÂ: (Velî sözcüğünün çoğulu)  Veliler. Nefsine değil, dâimâ Cenab-ı Hakk'ın rızâsına tâbî olmağa çalışan, ibâdet ve taatta, takvâ ve riyâzatta çok yüksek mertebelere ulaşıp Allah'ın (C.C.) mahbûbu ve karîbi olan büyük zâtlar." olarak anlatıldığını görmekteyiz. (Yeni lügat Abdullah Yeğin 139.shf.   1997 basım)

   Günümüzde, su kaynaklarının kirlenmiş olmaları olgusu veya olasılığı göz önüne alınarak sular "fiziksel ve kimyasal arıtmalarla, anyonik ve katyonik iyon eşanjörleriyle, aktif karbon filitrelerinden de geçirilip, bakteriyolojik dezenfeksiyonu sağlanıp, PH sı da ayarlandıktan sonra"ilgili kuruluşlarca içme hatta kullanma suyu olarak tüketime sunulmaktadır.

     Yayınlanmış tüm kitaplarda Nasreddin Hoca'nın Evliyadan olduğu tereddütsüz olarak belirtilmektedir. O halde bizlere düşen görev fıkraları Velîlerin vasıfları filitresinden geçirmekti. Biz bu eserimizde, özenle onu yapmağa çalıştık.                                              Saygılarımızla

                                                                                                                    05,04,2006  Erdinç Babacan

 

 

 

 

Ana Sayfa